Zeyd bin Halid el Cüheni r.a'dan Rasülullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:
Müslim Akdıyye: 9; Tirmizi, Şahadet 1 Hn: 2295 ve diğerleri.
أَلَا أُخْبِرُكُمْ بِخَيْرِ الشُّهَدَاءِ؟ الَّذِي يَأْتِي بِالشَّهَادَةِ قَبْلَ أَنْ يُسْأَلَهَا
Hadis Sayfası
Ahmed b. Hasen, Abdullah b. Mesleme vasıtasıyla
Tirmizi, Şahadet 1 Hn: 2296 ve diğerleri. Tirmizi: İbn Amra diyor ki: Bu hadis hasendir. Pek çok hadisçi bu kimseye; Abdurrahman b. ebî Amre diyorlar. Bu hadisin rivâyetinde Malik üzerinde ihtilaf edilmiştir. Bazıları Ebû Amre’den bazıları da İbn ebî Amre’den rivâyet ediyorlar. Bu şahıs Abdurrahman b. Ebu Amre el Ensari’dir, doğru olanda budur. Çünkü bu hadis Mâlik’in rivâyetinden başka Abdurrahman b. ebî Amre ve Zeyd b. Hâlid’den de rivâyet edilmiştir. Ebû Amre’den Zeyd b. Hâlid’den başka bir hadis de rivâyet edilmiştir ki buda sahihtir. Ebu Amre, Zeyd b. Halid el Cuheni’nin azâd edilmiş kölesidir. Kendisinden “Gulûl” hadisi de rivâyet edilmiştir. Çoğu kimseler bu zat için: “Abdurrahman b. ebi Amre” demektedirler.
عَنْ مَالِكٍ نَحْوَهُ
Hadis Sayfası
Zeyd bin Halid el Cüheni r.a., Rasülullah sallallahu aleyhi vesellem'i şöyle buyururken işitmiş:
Müslim Akdıyye: 9; Tirmizi, Şahadet 1 Hn: 2297 ve diğerleri. Tirmizi: Bu hadis bu şekliyle hasen garibtir.
خَيْرُ الشُّهَدَاءِ مَنْ أَدَّى شَهَادَتَهُ قَبْلَ أَنْ يُسْأَلَهَا
Hadis Sayfası
Aişe r.a'dan rivayet edildiğine göre Resulüllah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurmuş:
Tirmizi; Şahadet 2 Hn: 2298. Tirmizi: Fezari hadiste geçen “Kani” kelimesinin tabi olan manasında olduğunu söylemiştir. Bu hadis garibtir. Bu hadisi sadece Yezîd b. Ziyad ed Dımışkî’nin rivâyetiyle bilmekteyiz. Yezîd’in hadis konusunda zayıf olduğu kaydedilmiştir. Bu hadisin Zührî’nin rivâyetinden olduğu sadece Yezîd’in rivâyetiyle bilinmektedir. Bu konuda Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiştir. Tirmizî: bu hadisin manasını pek bilemiyoruz, bana göre sened yönünden bu hadis sahih değildir. Bu konuda ilim adamları akrabanın akrabaya şahidliği caizdir derler. İlim adamları babanın çocuğuna, çocuğun babasına şahidliği konusunda ihtilaf etmişlerdir. İlim adamlarının çoğunluğu babanın çocuğuna çocuğunda babasına şahidliğini caiz görmezler. Bazı ilim adamları ise Adil olduğu durumda babanın çocuğuna şâhidliği caizdir derler. Aynı şekilde çocuğunda babasına şâhidliği geçerlidir. Kardeşin kardeşe şâhidliğinde ihtilaf yoktur. Her akrabanın akrabasına şâhidliği de geçerlidir. Şâfii diyor ki: Aralarında düşmanlık bulunan iki kişiden birinin diğerine şahidliği adil de olsa caiz değildir. Şafii: Abdurrahman b. Arec’in Peygamber (s.a.v.)’den mürsel olarak rivâyet ettiği “Kin tutan ve düşmanlık yapanın şahidliği caiz değildir.” Hadisini de delil olarak kabul etmiştir. Yani bu hadiste şöyle denmek istiyor. Birbirine düşmanlık ve kin besleyenlerin şahidlikleri caiz değildir.
لَا تَجُوزُ شَهَادَةُ خَائِنٍ، وَلَا خَائِنَةٍ، وَلَا مَجْلُودٍ حَدًّا، وَلَا مَجْلُودَةٍ، وَلَا ذِي غِمْرٍ لِأَخِيهِ، وَلَا مُجَرَّبِ شَهَادَةٍ، وَلَا الْقَانِعِ أَهْلَ الْبَيْتِ لَهُمْ، وَلَا ظَنِينٍ فِي وَلَاءٍ، وَلَا قَرَابَةٍ
Hadis Sayfası
Eymen bin Hureym r.a'dan rivayet edildiğine göre, Rasülullah sallallahu aleyhi vesellem bir hutbe esnasında şöyle buyurmuş:
Tirmizi; Şahadet 3 Hn: 2299; Ahmed, Müsned Hn: 16943 ve diğerleri. Tirmiz: Bu hadis garib olup bu hadisi sadece Sufyân b. Ziyâd’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Hadisçiler bu hadisin Sûfyân b. Ziyâd’tan rivâyetinde ihtilaf etmekte olup Eymen b. Hureym’in Rasülullah (s.a.v.)’den hadis rivâyet ettiğini bilmiyoruz.
يَا أَيُّهَا النَّاسُ، " عَدِلَتْ شَهَادَةُ الزُّورِ إِشْرَاكًا بِاللَّهِ "، ثُمَّ قَرَأَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: فَاجْتَنِبُوا الرِّجْسَ مِنَ الأَوْثَانِ وَاجْتَنِبُوا قَوْلَ الزُّورِ
Hadis Sayfası
Hureym bin Fatik el Esedi (r.a.)’den rivayete göre, Rasülullah (s.a.v.), sabah namazını kıldıktan sonra kalkıp üç sefer:
Tirmizi, Şahadet 3 Hn: 2300; Ebu Davud: Akdıyye: 15; İbn Mace: Ahkam: 32 ve diğerleri. Tirmizi: Bu hadis bana göre ( önceki hadisten) daha sağlamdır. Hureym bin Fatik’in, Rasülullah (s.a.v.) ile görüşüp konuşması vardır ve Rasülullah (s.a.v.)’den pek çok hadis rivâyet etmiştir ve tanınmış biridir.
عُدِلَتْ شَهَادَةُ الزُّورِ بِالشِّرْكِ بِاللَّهِ " ثَلَاثَ مَرَّاتٍ، ثُمَّ تَلَا هَذِهِ الْآيَةَ: وَاجْتَنِبُوا قَوْلَ الزُّورِق إِلَى آخِرِ الْآيَةِ،
Hadis Sayfası
Ebu Bekre r.a'dan: Rasülullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:
Tirmizi, Şahadet 3 Hn: 2301; İbn Mace: Ahkam: 32; İbn Mace: Akdıyye: 15 ve diğerleri. Tirmizi: Bu hadis hasen sahihtir. Bu konuda Abdullah b. Amr’dan da hadis rivâyet edilmiştir.
أَلَا أُخْبِرُكُمْ بِأَكْبَرِ الْكَبَائِرِ؟ " قَالُوا: بَلَى يَا رَسُولَ اللَّهِ، قَالَ: " الْإِشْرَاكُ بِاللَّهِ، وَعُقُوقُ الْوَالِدَيْنِ، وَشَهَادَةُ الزُّورِ، أَوْ قَوْلُ الزُّورِ "، قَالَ: فَمَا زَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُهَا حَتَّى قُلْنَا لَيْتَهُ سَكَتَ
Hadis Sayfası
İmran bin Hüseyin r.a. dedi ki: Rasülullah sallallahu aleyhi vesellem bana şöyle buyurdu:
Buhari, Şehadat: 10; Tirmizi, Şahadet 4 Hn: 2302 ve diğerleri. Tirmizi: Bu hadis Ameş’in, Ali b. Müdrik’den rivayeti olarak garibtir. A’meş’in adamları bu hadisi A’meş’den, Hilâl b. Yesaf’tan ve Imrân b. Husayn’dan rivâyet etmişlerdir. Ebû Ammâr Hüseyin b. Hureys, Vekî’ vasıtasıyla Ameş’den Hilal b. Yesaf’tan ve Imran b. Husayn’dan bu hadisin bir benzerini bize aktarmışlardır. Bu rivâyet Muhammed b. Fudayl’in rivâyetinden daha sağlamdır. Tirmizi: Bazı ilim adamlarına göre: “İstenmeden şâhidlik yapacaklar” sözünün manası yalancı şahidlik anlamındadır. Yani kişi şahid tutulmadığı halde yalan yere şâhidlik yapacak demektir.
خَيْرُ النَّاسِ قَرْنِي، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ ثَلَاثًا، ثُمَّ يَجِيءُ قَوْمٌ مِنْ بَعْدِهِمْ يَتَسَمَّنُونَ وَيُحِبُّونَ السِّمَنَ يُعْطُونَ الشَّهَادَةَ قَبْلَ أَنْ يُسْأَلُوهَا
Hadis Sayfası
Ömer ibn Hattab r.a. dedi ki: Resülullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
Buhari, Şehadat: 10; Tirmizi, Şahadet 4 Hn: 2303 ve diğerleri.
خَيْرُ النَّاسِ قَرْنِي، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ، ثُمَّ الَّذِينَ يَلُونَهُمْ، ثُمَّ يَفْشُو الْكَذِبُ حَتَّى يَشْهَدَ الرَّجُلُ وَلَا يُسْتَشْهَدُ، وَيَحْلِفُ الرَّجُلُ وَلَا يُسْتَحْلَفُ "، وَمَعْنَى حَدِيثِ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: خَيْرُ الشُّهَدَاءِ الَّذِي يَأْتِي بِشَهَادَتِهِ قَبْلَ أَنْ يُسْأَلَهَا
Hadis Sayfası
Talha b. Abdullah b. Avf naklediyor:
İbn Hacer, Metalibul Aliye Cilt 3 Hn: 2143 Bûsîrî der ki: "Bu hadisi Müsedded ve Beyhakî mürsel olarak rivayet etmişlerdir. Aynı şekilde Ebu Davud bu hadisi mürsel hadisler arasında yani Kitâbu'l-Merâsîl'de tahrîc etmiştir." Ayrıca bkz. el-Beyhakî (Sünen 10/201). (Müsedded)
Hadis Sayfası
İbn Abbâs şöyle der:
İbn Hacer, Metalibul Aliye Cilt 3 Hn: 2144 Bûsîrî der ki: "Bu hadisi Müsedded ve Beyhakî Sümn el-Kührâ'âa mevkuf olarak rivayet etmişlerdir. Bezzâr ise onu merfû olarak rivayet etmiştir." (Müsedded)
Hadis Sayfası
Ammâr naklediyor:
İbn Hacer, Metalibul Aliye Cilt 3 Hn: 2145 Deyyus: Birilerinin ailesiyle yatıp kalkmasına aldırış etmeyen kimsedir. Hadisi Taberânî rivayet etmiştir, (Ebû Dâvud)
Hadis Sayfası
Amr b. Dinar naklediyor:
İbn Hacer, Metalibul Aliye Cilt 3 Hn: 2146 Bakara sûresi âyet 282. [82] Hadisi Beyhakî, Saîd b. Mansıır'dan, o da Müsedded'in hocası İbn Uyeyne'den rivayet etmiştir. Bûsîrî, hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunmamıştır, isnadı sahihtir.
Hadis Sayfası
Ebû Seleme der ki: Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu ki:
İbn Hacer, Metalibul Aliye Cilt 3 Hn: 2147 Bûsîrî der ki: Bu hadisi Müsedded, Amr b. Râşid'in zayıflığına binâen zayıf bir senetle mürsel olarak rivayet etmiştir. el-Hâkim, ondan da Beyhakî hadisi merfü oiarak Ebû Hureyre'den tahrîc etmişlerdir. (2/130) Bkz. Beyhakî {Sünen 10/163)
Hadis Sayfası
Musa b. Şeybe,
İbn Hacer, Metalibul Aliye Cilt 3 Hn: 2148 Beyhakî der ki: "Bu hadis mürseldiv. (10/196) el-Ukaylî der ki: "Musa b. Şeybe bu rivayetinden dolayı cerhe tâbi tutulmamıştır. Kendisi bu hadisten başkasıyla tanınmamaktadır. Hakkında birçok şey söylenmiştir." Bkz. et-Tehzîb. Bûsîrî, hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunmamıştır.
Hadis Sayfası